8 Nisan 2010 Perşembe

İçel

İÇEL (MERSİN)


2003 yılında adı Mersin olarak değiştirilen İçel ilimiz, bağlı ilçeleriyle birlikte, kaplıcaları, içmeleri ve özellikle de şifa dağıtan kum ve mağaralarıyla ün yapmıştır. Doğal güzel¬liklere, tarihi ve turistik değerlere sahip bulunması, ilin öne¬mini daha da arttırmaktadır.

11 merkezinde şifalı bir su kaynağı bulunmamaktadır. Sadece, Merkez ilçeye bağlı Camili köyü yakınlarında bulu¬nan içmenin kükürt içeren bir suyu vardır. Camili Köyü Kü¬kürtlü Suyu diye anılan bu su, mevcut kalıntılardan anlaşıl¬dığına göre, Roma döneminden kalma bir hamam olan Moza-ikli Hamam'a kadar akıtılarak değerlendirilmiştir. Mersin-Ka-raduvar Mahallesi'nde yer alan bu antik hamamın boyutları ve yapım tarzı incelendiğinde, Camili köyü suyunun ne ölçü¬de değerli olduğu daha da anlaşılacaktır.


Mersin'deki en önemli şifa kaynaklarından biri de, eski Gözne yolu üzerinde, il merkezine 12 kilometre uzaklıkta bu¬lunan Güneysu İçmesi ve Çamur Suyu 'dur. 'Mersin İçmesi' diye de anılırlar. Toros Dağlarımın eteklerindeki bir vadinin içindedir.

Sodyum klorürlü sular grubunda incelenen Güneysu kaynakları; klorür, sodyum ve kükürtlü hidrojen içerir. Sıcak¬lığı 37°C, pH değeri 7.35, radyoaktivitesi 0.497 emandır. İçme tedavisi pürgatif olarak etki eder. Safra yolları hastalıkların¬da, bağırsak bozukluklarında yararlıdır. Banyo tedavisi ise; iştahsız ve adenitli raşitik çocuklara iyi gelir. Romatizmalılar, nevralji ve nevritliler bu sulardan çok yararlanırlar.

Kükürtlü hidrojen içeren bu tuzlu su, içme halinde kul¬lanıldığında müshil etkisi gösterir. Dış uygulamalarda, bir ta¬raftan kükürdün, diğer taraftan tuzun tesiriyle rezolutif ve antienflamatuvar etki görülür. Bu suretle, enflamatuvar ro-matizmal sendromlârda, üst solunum yollarının kronik ilti¬haplarında, jinekolojik sendromlârda ve bunların diğer kro¬nik enflamatuvar şekillerinde değer kazanır. Aynı etki Çamur Suyu'nda da gözlenir. Buradaki termalite biraz düşüktür. Ter-malitenin yapay yolla arttırılması halinde, çamurun sıcaklığı uzunca süre taşıması nedeniyle etkisi daha uzun süreli ola¬caktır. Her iki suyun radyoaktif olması, sedatif etkiyi arttıra¬cağından, antienflamatuvar etkiyle birlikte olağanüstü değer¬de bir kombinezon oluşturacaktır.

İçme kaynağının kapte edildiği tesiste, şifalı su üç ayrı çeşmeden akmaktadır. Sezon sırasında bu sulardan yaralan¬mak isteyenler, kamp alanında çadır kurmak suretiyle konak¬lama gereksinimlerini karşılarlar. Yine de, içme civarında ya¬tak kapasitesi 100'ü geçen muhtelif tesisler bulunmaktadır. Sosyal ve yardımcı üniteler ise yeterli düzeydedir.

İğdır İçmeleri: Mersin'in 20 kilometre kuzeydoğusun¬da, İğdır köyündedir. Bağırsak parazitlerine, mide rahatsız¬lıklarına, eklem ve kemik ağrılarına yararlı olduğu bilinen şi¬falı bir su kaynağıdır.

Tarsus ilçesine bağlı Keşbükü köyündeki Keşbükü İç¬mesi ile ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Akçakocalı köyünde bulunan Akçakocalı içmesi, ünlü içmelerdendir. Bilindiği gibi Tarsus, Hıristiyanlıkta önemli yeri olan St. Pa-ul'ün doğum yeridir. Hz. isa'nın din yayınlarından biri olan St. Paul'ün, bugün Saint Paul Kuyusu'nun bulunduğu evde doğduğu ve Hıristiyan inanışına göre kutsal bir mekân olarak bilinen bu evdeki kuyu suyunun bazı hastlıklara şifa olduğu iddia edilegelmiştir. Kuyu suyunun şifasına inanan Hıristi-yan-Müslüman herkes, bu sudan içerek hastalıklarına deva

aramaktadırlar.

Tarsus, ayrıca şifalı kumlarıyla da tanınan bir ilçemiz¬dir. 18 kilometre güneyindeki Tarsus Plajımın kumunun bi¬leşiminde kükürt olduğu anlaşılınca, halkın ilgisi daha da art¬mış ve özellikle bacak ağrılarından şikâyetçi olan romatizma¬lı hastaların uğrak yeri haline gelmiştir.

Hocantı Ilıcası: Mersin'in en önemli ılıcalarından olup, Mut ilçesinin eski adı Hocantı olan Derinçay köyündedir. 'Ilı-su Kaplıcası' diye de bilinir. Burada yapılan banyoların; roma¬tizmaya ve kapanmayan yaralara iyi geldiği, suyunun içilme¬si halinde ise karın ağrılarını giderdiği bilinmektedir. Suyu, sodyum klorürlü, bikarbonat ve sülfat içeren radyoaktif bir sudur. Solunum yolları, dolaşım, sindirim ve sinir sistemleri ile beslenme bozuklukları üzerinde olumlu etkisi görülür.

Uzun bir sahil şeridine sahip Silifke ilçesi ise, tarihi ve doğal güzelliklerin yanı sıra, şifalı su kaynaklarına, bu arada şifa dağıtan mağaralara da sahiptir. Bellibaşlıları şunlardır:

Sapanca Ilıcası: Silifke'ye 27 kilometre uzaklıkta, Mut karayolu yakınlarındadır. Yöre halkının rağbet ettiği yerler¬dendir.

Cennet Obruğu Suyu: Mersin-Silifke karayolunun ku¬zeyinde, il merkezinden 70 kilometre uzaklıktadır. Anayol¬dan ayrılan 2 kilometrelik tali bir yolla gidilir. Burası, bir ye¬raltı deresinin kalker tabakaları içinden geçerken oluşturdu¬ğu erozyon sonucunda tavanın göçmesiyle meydana gelmiş iki çukurdan biridir. Günümüzden 15-20 milyon yıl önce, Mi¬yosen çağında olmuş bir olaydır.

Cennet Obruğu'nun uzunluğu 275 metre, genişliği 125 metre, derinliği ise 70 metredir. İçine, doğu yamacında bulu¬nan, kayalara oyulmuş, Roma döneminden kalma 300 basa¬maklı bir merdivenle inilebilmektedir. İniş sırasında çevreyi kaplayan mis kokulu sık ağaçlık ve duyulan kuş sesleri, halk tarafından buraya 'cennet' adının verilmesine neden olmuş¬tur. Çevre, dilekleri tutsun diye insanlar tarafından boş bulu¬nan her yere bağlanmış bez parçalarıyla doludur. Tabanda yer alan mağaranın ağzında, iyiliksever bir dindar tarafından yaptırılıp Meryem Ana'ya adanmış bir kilise bulunmaktadır. Kiiise, 19'uncu yüzyıl içinde bir süre cami olarak da kullanıl¬mıştır. Bu noktadan 150 adım uzaklıkta, mağaranın zeminin¬deki bir yarıktan kaynayan su, halk arasında şifalı olarak ka¬bul edilmiş, ancak derinden geçen yeraltı deresinin suyunun . 1993 yılında kuruması üzerine, ünlü tarihçi ve gezgin Stra-bon'un sözünü ettiği 'Acı Su' yok olup gitmiştir. Antik çağlar¬dan bu yana kullanıla gelen bu kutsal ve şifalı su, zaman za¬man çok derinlerden gelen bazı su sesleri nedeniyle, belki bir gün tekrar günyüzüne çıkacağının ve şifa dağıtmaya devam edeceğinin sinyallerini vermektedir.

Dilek 'Astım' Mağarası: Cennet Obruğu'nun yaklaşık 300 metre batısında, Silifke'ye 23 kilometre uzaklıktadır. Sar¬kıt ve dikitleriyle ünlü olan bu mağaraya, doğal bir kuyudan, çelik bir direğin etrafına dizilmiş 80 demir basamakla inil¬mektedir. Toprak seviyesinden 18-20 metre derinlikte, 200 metrekarelik bir alana sahip, dev sarkıt ve dikitlerle bunların oluşturduğu değişik kompozisyonların koridor boyunca yer aldığı mağaranın sıcaklığı ortalama 14°C, nem oranı ise, hava durumuna bağlı olarak % 85-98 arasında değişmekledir. Bu koşullar, havasının astım hastaları için ideal bir ortam oluş¬turmasına yeterli olmaktadır.

Mersin'de çok sayıda kaplıca ve içme bulunsa da, içle¬rinden en meşhuru Narlıkuyu Mağarası'dır. Bu mağaradaki suyun çirkinleri güzelleştirdiği, güzelleri ise daha güzel yap¬tığı söylenmektedir. Civarda bulunan eski Roma hamamında, bu sihirli suyun hâlâ damladığı görülür. Narlıkuyu sahille¬rimde hissedilen sıcak su, köydeki tarihi Roma hamamından gelmekte olup, sahilde denize giren bazı hastalar, sanki fizik-tedavi görmüşler gibi eski sağlıklarına kısa sürede kavuş¬maktadır.

Yapraklı Esik İçmeleri: Silifke'nin Susanoğlu beldesi¬ne 1 kilometre uzaklıktaki şifa değeri yüksek, yerli ve yaban¬cı turistlerin geçerken uğradıkları, yöre halkının işe sürekli yararlandığı bir sudur. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarını gi¬derir.

Anamur ilçesindeki Köşekbükü Mağarası da, diğer

Akdeniz mağaraları gibi şifalı bir mağaradır. Anamur'un 9 ki¬lometre kuzeybatısında, Ovabaşı köyündedir. 500 metrekare¬lik geniş bir alana sahip, mağaranın nem oranı % 80, hava ba¬sıncı 762 milibar ve temperatürü 18°C'dir. Köşekbükü Mağa¬rası üç bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölüm 'Huzur', ikinci bölüm 'Şifa', üçüncü bölüm 'Dilek' bölümleridir. Sarkıt ve dikitlerle süslü mağaranın en az 20.000 yıllık bir geçmişi vardır. Yöre halkında oluşan, kısırlığa da iyi geldiği hâkim inancı bir yana bırakılacak olursa, astım hastalığına yararlı olduğu kanıtlanmış bir gerçektir.

Diğer bütün turistik illerimizde olduğu gibi, Mersin ilin¬de de konaklama ve ulaşım sorunu yaşanmamaktadır. Sosyal gereksinimlerin karşılanması her an için ve her yerde müm¬kündür. Ancak, daha detaylı bilgi almak isteyenler; Mersin, Anamur ve Silifke'deki Turizm Danışma Bürolan'ndan gerekli her türlü bilgiyi edinebilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder